Genel Olarak
24 Mart 2020 tarihinde 518 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Resmî Gazetede yayınlandı. Bu tebliğde, coronavirus (Covid-19) salgınından ve bu kapsamda alınan tedbirlerden doğrudan etkilenen bazı mükelleflerin Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenen mücbir sebep hükümlerinden yararlanabilmesi için birtakım düzenlemelere ve düzenlemelere ilişkin açıklamalara yer verilmiştir. Nitekim tebliğin ilk maddesi de bu duruma ilişkindir. Tebliğin birinci maddesi;
“Çin Halk Cumhuriyeti’nin Vuhan kentinde ortaya çıkan ve birçok ülkeye yayılan Koronavirüs (COVID-19) salgınından ve bu kapsamda alınan tedbirlerden doğrudan etkilenen ve bu Tebliğle belirlenen mükelleflerin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mücbir sebep hükümlerinden faydalandırılması hakkındaki açıklamalar işbu Tebliğin konusunu teşkil etmektedir.” Bu metinle tebliğin neye ilişkin olduğu ve konusu açıklanmıştır.
Genel Tebliğin 2. maddesinde mücbir sebebi düzenleyen maddeler olarak Vergi Usul Kanunu’nun 13. ve 15. maddeleri zikredilmiştir. Tebliğin hukuki kaynağını oluşturan VUK m. 13 mücbir sebeplerin neler olduğunu saymıştır. Maddede sayılan mücbir sebepler ise şunlardır;
- Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk
- Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler
- Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler
- Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması
VUK m. 15 ise mücbir sebeple gecikmeyi düzenlemiştir. Maddenin ilk fıkrasında 13 üncü maddede yazılı mücbir sebeplerden her hangi birinin bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar sürelerin işlenmeyeceği belirtilmiştir. Üçüncü fıkrada ise Maliye Bakanlığının mücbir sebep hali ilan etmeye ve vergi ödevlerini yerine getiremeyecek olanları tespit etmeye yetkili olduğu açıklanmıştır.
Dolayısıyla mevcut tebliğ ile gelen düzenleme yetkisini kanundan almıştır. Tebliğle beraber mükellefler sayılmış ve bunların hangi tarihlerde mücbir sebep halinde olduğu belirtilmiştir. Bu yazıda da tebliğe ilişkin genel açıklamalar ile tebliğin kapsamı incelenecektir.
Mücbir Sebep Kapsamındaki Mükellefler
Yayınlanan tebliğin 3. ve 5. maddesinde mücbir sebep kapsamına giren mükellefler sayılmıştır.
Tebliğin 3. Maddesinde Belirtilen Mükellefler
İlk olarak 3. maddeye baktığımızda karşımıza üç grup çıkar. İlgili maddede belirtilen mükelleflerin 01.04.2020 – 30.06.2020 (bu tarihler dahil) tarihleri arasında mücbir sebep halinde olduğu belirtilmiştir.
Bunların ilki 3/1 a maddede belirtilen ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunan mükelleflerdir.
İkinci olarak 3/1 b maddesinde belirtilenler ise, koronavirüs salgınından doğrudan etkilenen ve ana faaliyet alanı itibarıyla; alışveriş merkezleri dahil perakende, sağlık hizmetleri, mobilya imalatı, demir çelik ve metal sanayii, madencilik ve taş ocakçılığı, bina inşaat hizmetleri, endüstriyel mutfak imalatı, otomotiv imalatı ve ticareti ile otomotiv sanayii için parça ve aksesuar imalatı, araç kiralama, depolama faaliyetleri dahil lojistik ve ulaşım, sinema ve tiyatro gibi sanatsal hizmetler, matbaacılık dahil kitap, gazete, dergi ve benzeri basılı ürünlerin yayımcılık faaliyetleri, tur operatörleri ve seyahat acenteleri dahil konaklama faaliyetleri, lokanta, kıraathane dahil yiyecek ve içecek hizmetleri, tekstil ve konfeksiyon imalatı ve ticareti ile halkla ilişkiler dahil etkinlik ve organizasyon hizmetleri sektörlerinde faaliyette bulunan mükelleflerdir.
Son olarak 3/1 c maddesinde ana faaliyet alanı itibarıyla İçişleri Bakanlığınca alınan tedbirler kapsamında geçici süreliğine faaliyetlerine ara verilmesine karar verilen işyerlerinin bulunduğu sektörlerde faaliyette bulunan mükelleflerin mücbir sebep halinde olduğu belirtilmiştir.
Sayılan bu gruplar için özellikle ana faaliyet alanı üzerinde durulmuştur. Ana faaliyet alanlarının tespit edilmesinde ise tebliğin yayımı tarihi itibarıyla vergi dairesi kayıtlarındaki ana faaliyet kodunun dikkate alınacağı 3/2 maddede belirtilmiştir. Ancak tebliğde bu duruma da istisna bir hüküm getirilmiştir. Bu da hemen devam eden fıkrada açıklanmıştır. 3/3 maddeye göre, mükellefin vergi dairesi kayıtlarındaki ana faaliyet kodu itibarıyla birinci fıkradaki sektörler arasında bulunmamasına rağmen ana faaliyet alanı olarak bu sektörlerden herhangi birisinde fiilen iştigal ettiğini ispat ve tevsik etmesi halinde, mükellefin mücbir sebep kapsamında olup olmadığının tespitinde ana faaliyet kodu yerine fiilen iştigal edilen ana faaliyet alanı dikkate alınır.
Görüldüğü gibi ana faaliyet kodu ilk fıkrada belirtilen alanlardan biri olmaması durumunda, ana faaliyet kodu yerine tebliğde belirtilen diğer sektörlerden birinde fiilen iştigal edilmesi ve bunun ispat edilmesi ve belgelendirmesi halinde, fiilen iştigal edilen alan ana faaliyet alanı olarak kabul edilir.
Buna ilişkin başvurunun nasıl yapılacağı da Gelir İdaresi Başkanlığı 2020/3 seri no.lu uygulama iç genelgesinde belirtilmiştir. Bu genelgede;
“Bu kapsamdaki başvurular, fiilen iştigal edilen ana faaliyet alanını ispat etmeye matuf
tüm belgelerin ekinde yer aldığı “Ana Faaliyet Kodu Değişikliği Raporu” (Rapor) eklenmek
suretiyle İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden yapılır.
Ana faaliyet kodu değişikliği için; mükellefin esas alınmasını istediği ana faaliyet
alanından (ana faaliyet kodu olarak kaydedilmesi gerektiğini iddia ettiği faaliyet kodundan)
elde ettiği brüt hasılatın, diğer faaliyet kodlarından elde ettiği brüt hasılattan fazla olması
şarttır.”
Genelgede de görüldüğü gibi bu değişiklik için başvuru esnasında ana faaliyet olarak belirlenmek istenilen alanın brüt hasılatının diğer faaliyet alanlarından elde ettiği brüt hasılattan fazla olmalıdır.
- maddede belirtilen mükellefler içinse Tebliğin 4. maddesinde vergi ödevlerinin ertelenmesi düzenlenmiştir.
Bu maddeye göre 27.04.2020 tarihine kadar verilmesi gereken Muhtasar Beyannameler (Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannameleri dâhil) ve Katma Değer Vergisi Beyannameleri ile 30.04.2020 tarihine kadar verilmesi gereken “Form Ba-Bs” bildirimlerinin verilme ve mezkur tarihe kadar oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken “Elektronik Defter Beratları”nın yüklenme sürelerinin 27.07.2020 Pazartesiye ve bu beyannamelere istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin ise 27.10.2020 Salı gününün sonuna uzatıldığı açıklanmıştır.
Bir sonraki ay olan 27.05.2020 tarihine kadar verilmesi gereken Muhtasar Beyannameler (Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannameleri dâhil) ve Katma Değer Vergisi Beyannameleri ile 01.06.2020 tarihine kadar verilmesi gereken “Form Ba-Bs” bildirimlerinin verilme ve mezkur tarihe kadar oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken “Elektronik Defter Beratları”nın yüklenme sürelerinin 27.07.2020 Pazartesi gününe ve bu beyannamelere istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin 27.11.2020 Cuma gününün sonuna uzatıldığı açıklanmıştır.
26.06.2020 tarihine kadar verilmesi gereken Muhtasar Beyannameler (Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannameleri dâhil) ve Katma Değer Vergisi Beyannameleri ile 30.06.2020 tarihine kadar verilmesi gereken “Form Ba-Bs” bildirimlerinin verilme ve mezkur tarihe kadar oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken “Elektronik Defter Beratları”nın yüklenme sürelerinin 27.07.2020 Pazartesi gününe ve bu beyannamelere istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin 28.12.2020 Pazartesi gününün sonuna kadar uzatıldığı belirtilmiştir.
Düzenlemede görüldüğü gibi üç aylık bir mücbir sebep hali düzenlemesi mevcuttur. Her ne kadar üç ayın vergi beyanları ayın güne ertelense de tahakkuk eden vergi ödeme süreleri birer ay arayla düzenlenmiştir. Düzenlemenin bu açıdan vergi mükelleflerine zaman kazandırdığı ve vergi yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde adil bir çözüm sunduğu söylenebilir.
Tebliğin 5. Maddesindeki Mükellefler
Tebliğin 5. maddesinde 65 yaş ve üstünde olması veya kronik rahatsızlığı bulunması nedeniyle sokağa çıkma yasağı kapsamına giren mükellefler ve meslek mensupları ile beyanname/bildirimleri bu meslek mensuplarınca verilenler itibarıyla mücbir sebep hali ilan edilmesi düzenlenmiştir. Madde metninde;
“İçişleri Bakanlığınca alınan tedbirler uyarınca 65 yaş ve üstünde olması veya kronik rahatsızlığı bulunması nedeniyle sokağa çıkma yasağı kapsamına giren mükellefler ve meslek mensupları ile bu Tebliğin yayımlandığı tarih itibarıyla geçerli olan “Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi” uyarınca beyanname/bildirimleri bu meslek mensuplarınca verilenlerin 22/3/2020 ila sokağa çıkma yasağının sona ereceği tarih (bu tarihler dâhil) arasında mücbir sebep halinde olduğunun kabul edilmesi uygun bulunmuştur.”
65 yaş ve üstünde olunması nedeniyle beyanname ya da bildirim verme ve ödeme sürelerinin uzatılması vergi dairelerince yapılacak tespitlerle re’sen gerçekleştirilecektir. Bu nedenle süre uzatımına ilişkin herhangi bir başvuru alınmayacaktır.
Kronik rahatsızlık nedeniyle beyanname veya bildirim verme ve ödeme sürelerinin uzatılması için bu rahatsızlığın sağlık kuruluşlarından alınacak belgelerle ispat ve tevsik edilmesi şarttır.
Bu kapsamdaki süre uzatımı işlemi, mükellefin kronik rahatsızlığı bulunduğuna dair beyanını içeren İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden vereceği yazılı başvurusuyla yapılacaktır. Alınan bu belgelerin sokağa çıkma yasağının sona ereceği günü takip eden 30 gün içerisinde bağlı olunan vergi dairesine ibraz edilmesi gerekir.
Tebliğin 6. maddesi gereğince 22.03.2020 tarihinden itibaren verilmesi gereken beyanname ya da bildirimlerin verilme süreleri ile bunlara ilişkin olarak tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin son günü, sokağa çıkma yasağının sona ereceği günü takip eden 15. günün sonuna kadar uzatılmıştır. Sokağa çıkma yasağının bittiği tarihte beyanname ya da bildirim verme süresinin son gününe 15 günden fazla süre kalması halinde, beyanname veya bildirim verme ile ödeme süresi olarak kanuni sürelerin dikkate alınacağı tabiidir.
Tebliğin bu maddesinde belirtilen mükellefler aynı tebliğin 3. maddesindeki mükelleflerin aksine mücbir sebep hali sokağa çıkma yasağının ilan edildiği tarih olan 22.03.2020 ile sokağa çıkma yasağının sona ereceği tarih arasında sınırlandırılmıştır. Ayrıca diğer gruptan farklı olarak bu grup mükellefler için vergi türü ayırımı yoktur. Dolayısıyla bütün vergi türleri için mücbir sebep hükümlerinden yararlanılması mümkündür.
Tebliğin 7. maddesinde sokağa çıkma yasağının, Tebliğin 3. maddesi kapsamında sayılan faaliyet konuları için ilan edilen mücbir sebep tarihleri aralığında sona ermesi halinde, 5. madde kapsamında mücbir sebep hükümlerinden faydalanan mükelleflerin, 3. madde kapsamında bulunmaları koşuluyla, sona erme tarihinden itibaren söz konusu madde kapsamındaki mücbir sebep hükümlerinden faydalandırılacağı belirtilmiştir.
Bazı Dikkat Edilecek Hususlar
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayınlanan 17.03.2020 tarihli ve 125 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile 31 Mart 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2019 takvim yılına ait Yıllık Gelir Vergisi beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır. Ancak 518 sıra no.lu genel tebliğin 5. maddesinde olmayan mükellefler için bu süre uygulanır.
Bu yazının konusu genel tebliğde maalesef Şubat 2020 dönemi beyannamelerine ilişkin bir düzenleme yoktur. Genelgenin 5. maddesi kapsamında olmayan mükellefler için normal beyanda bulunma ve ödeme vadesi geçerli kabul edilir.
Ayrıca tebliğde ana faaliyet konuları itibariyle belirlenen sektörlerde faaliyet gösterenlerin muhtasar ve katma değer vergisi beyanları dışındaki beyannameler dışında olan damga vergisi, özel tüketim vergisi gibi kalemlerin mücbir sebep hali hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacaklarına ilişkin açıklık yoktur. Tebliğin mücbir sebep halinin muhtasar ve katma değer vergisi beyannamelerine ilişkin düzenlendiği görüldüğünden diğer vergi kalemlerini bu düzenlemeye tabi tutmak mümkün değildir.
Yine tebliğde yıllık kurumlar vergisine ilişkin bir düzenleme de mevcut değildir. Dolayısıyla kurumlar vergisi beyannamelerinin Nisan ayında verilmesi gerekir.
Gelir İdaresi Başkanlığı yayınladığı 23.03.2020 tarihli ve 126 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile;
26.03.2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken Katma Değer Vergisi Beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 24.04.2020 Cuma günü sonuna, 31.03.2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2020/Şubat dönemine ilişkin “Form Ba” ve “Form Bs” bildirimlerinin verilme süresi 30.04.2020 Perşembe günü sonuna, 31.03.2020 günü sonuna kadar oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma süresi ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken “Elektronik Defter Beratları”nın yüklenme süresi 30.04.2020 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.
Son olarak söz konusu genel tebliğ ile mücbir sebep kapsamına alınmayan mükelleflerden bahsetmek gerekir. Bunlardan mücbir sebep halinde olup da tebliğde sayılı halleri taşımayanların bulunduğunu göz önünde bulundurmak şarttır. Şu anda yurt dışında bulunan ve ellerinde olmayan nedenlerle dönemeyen mükellefleri özellikle VUK 13. maddeyi de göz önünde bulundurarak genel hükümlere göre mücbir sebep halinde saymak hukuki olan yoldur. İlgili vergi dairesine ispat için gerekli belgelerle başvuran mükellef, vergi dairesinin yapacağı değerlendirme sonucu mücbir sebep halinde kabul edilip VUK’tan yararlanabilir.