Ortaklığın giderilmesi davası, paylı veya elbirliğiyle mülkiyete konu malların ortakları tarafından açılan ve dava sonucu mülkiyeti değiştirerek kişisel mülkiyete dönen bir dava türüdür.

Ortaklığın sona ermesi için davacı belirli taleplerle davasını açabilir. Buna karşın davalının da davacı gibi hakları mevcuttur. Davalının bu taleplerini ise aşağıda sıralayacağız.

 

Aynen Taksim ile Ortaklığın Giderilmesi

Ortaklığın giderilmesi davasında tarafların anlaşması durumunda ortaklık tarafların istekleri doğrultusunda sona erdirilir ve paylaştırma bu doğrultuda yapılır. Ancak anlaşma olmaması durumunda taraflardan her biri ortaklığın aynen taksim ile giderilmesini talep edebilir.

TMK 699/2 maddesine göre Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir.”

Aynen taksim için taraflardan birinin talep etmesi yeterlidir. Bu talebin gelmesi halinde hakim öncelikle aynen taksim talebini değerlendirir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 02.11.1988 gün ve E. 6585 K. 870 sayılı kararda “Ortaklığın giderilmesi davasında, davacının yalnız satış yoluyla ortaklığın giderilmesini istemesine karşın, davalının aynen taksim istemesi ve bunun koşullarının da bulunması durumunda mahkemece, taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilebilir.” Kararda da belirtildiği gibi davacının talebi farklı olsa da davalının aynen taksim istemesi durumunda öncelikle aynen taksim yolu gözetilir.

Aynen taksimin taşınmaz için istenmesi durumunda ise Yargıtay kararlarında bahsi geçen ve yerleşik uygulama haline gelen bazı şartlar vardır. Buna göre ortaklığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.

Dolayısıyla hakimin dava konusu taşınmazlarda aynen taksim kararı verebilmesi için öncelikle bahsedilen şartları dikkate alması gerekir. Ayrıca aynen taksimin mümkün olması halinde bölünen parçaların kıymetlerinin birbirine eşit olmaması durumunda eksik kıymetteki parçaya para eklenerek eşitlik sağlanır.

Satış Yoluyla Ortaklığın Giderilmesi

Tarafların talebine rağmen aynen taksim mümkün değilse ortaklığın satış yoluyla giderilmesi yoluna gidilir. Satış yoluyla giderilme kararı verildikten sonra ise bu karar icra dairesi aracılığıyla yerine getirilir.

Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise satışın sadece ortaklar arasında yapılabilmesinin mümkün olmasıdır. Ancak bunun için tarafların oybirliğiyle karara varmaları gerekir. Davalı ya da davacılardan herhangi birinin tek başına talebi ortaklar arasında satış için yeterli değildir.

Ortaklığın satış yoluyla giderilmesinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç gibi muhdesat mevcutsa bunların dava konusu taşınmazla satılması gerekir. Ancak muhdesatın bazı ortaklara ait olduğu konusunda kayıt mevcutsa ya da bu konuda ortaklar anlaşmışlarsa ve muhdesat dava konusu taşınmazın değerinde bir artış meydana getirmişse bu artışın belirlenmesi için dava konusu taşınmazın ve muhdesatın değerleri ayrı olarak tespit edilir. Tespit edilen kıymetler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan kıymetin dava konusu taşınmaz ve muhdesata oranı tespit edilir. Satıştan sonraki bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesatın değeri ise muhdesat sahibi ortağa, geri kalan bedel de payları oranında ortaklara pay edilir.

Ortaklığın giderilmesinin satış suretiyle giderilmesi halinde satışın icra dairesi tarafından yerine getirileceğinden bahsetmiştik. İcra ve İflas Kanununa göre yapılacak olan açık arttırmada malın bedelinin kanun gereği tahmini değerin yüzde ellisini bulması gerekir. Bu sebeple de ortaklık konusunun daha düşük bir değerle satılması gibi bir durum söz konusu olacaktır. Dolaysıyla satış yoluyla taksim düşünülürken bu ihtimalin göz önünde bulundurulması faydalı olacaktır.